Her şey Yüce Allah`ın takdiri iledir. Kimine zenginlik, kimine darlık, kimine de ilim verir. Eğer Yüce Allah, bir kimseye geniş bir imkân, belirli bir yetenek ve zenginlik nasip etmemişse, kulun yapacağı hiçbir şey yoktur. Ne kadar çırpınırsa çırpınsın boşunadır, eline nasibinden fazlası geçmez.
çokkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk güzelmiş
güzel
Bu sözün hikayesi şöyledir:
Osmanlı Padişahlarından Sultan Mahmut (hangisi olduğu belli değil) İstanbul’da tebdil kıyafet (yani gizlice) gezerken köprü üstünde iki dilenciye rastlar. Biri : “Medet ya Allah” diye dilenirken yani yardım et ey Allahım derken, yanındaki dilenci : ” Medet ya Mahmut” diye dilenirmiş.
Bu Mahmud’un dikkatini çekmiş. Lalasına demiş ki : “Lala bu yüce Allah’tan medet uman dilenciye her halde Allah yardımını esirgemez, ancak benden medet uman şu dilenciye bizim büyüklüğümüzü gösterelim. Sen bir somun ekmek al içini iyice altınla doldur ve benden medet uman dilenciye ver ki yanındaki buna imrenmesin, o Allah’tan medet umana da bir altın benden hediye ediver.”
Gel zaman git zaman Mahmut’un yolu yine o köprüden geçmiş. Bir de ne görsün Mahmut’a yakaran dilenci orada hala dileniyor ama Allah’tan medet umandan eser yok. Bu işe çok sinirlenen Mahmut Lalasına bu sefer o dilenciyi iyice bir dövdürmesini ve o kadar altını ne yaptığıni sormasını istemiş. Falakada inleyen dilenci de şunu anlatmış: “Yahu bana altın mı verdiniz ki hesabını sorarsınız. Verdiğiniz bir somun ekmek. Onu da bir altın verdiğiniz dilenci istedi bana da o altını verdi çünki o açlığa fazla dayanamamış.”
Bunu duyan Sultan Mahmut işte bu sözleri söylemiş: “Vermeyince Mabud neylesin Sultan Mahmut.”
ben buna kısmen katılıyorum ama allah çalışana verir diyede söylerler ve doğru değilmidir.
çoooooooooooooooooooook tşkür ederim bi bunu bulabildim